Mercanın kış çocuğu olmasından mıdır, harika kol bacak kıvrımlarından mıdır bilinmez, yaz geldi ve bu çocuğa bir haller oldu! Diş etlerimizin de kabarması 3 ve 4 nolu dişlerin habercisi ise vay halimize :)
Bildiğimiz Mercan gitti yerine başkası geldi adeta. Hem de nerdeyse tam zıttı...Doğduğundan bu yana (5,5 aylık) durmadan emmek isteyen bebek gitti, yerine süt yerine daha önce pek hoşlanmadığı ıhlamur/rezene karışımı çayı cok cok içen bir bebek geldi..Daha önce yatağında çoğunlukla emzirmeden sonra sakinleşip 2-3 dk mırıldanma ile uykuya geçen bebek gitti, kucakta uyutmak istesek dahi itiraz eden, yatağında ağladığında kucağıma aldığımda susmadığı için yatır kaldırın tümden göçtüğü, pusette sallanarak uyumayı ayan beyan talep eden bir bebek geldi. Loş ışıkta ya da tercihen karanlıkta uyurdu, şimdi güpegündüz ışıkta salonda uyuyakalabiliyor(pusette oturduğum yerden sallarken)
Annem hep der çok huy değiştirecek daha diye.. Ama bu kadarını da beklemezdim.
En iyisi dönemine göre bebeğimize uyum sağlamak, onun ve bizim için en iyisini seçerek adapte olmak.
Su akıp yolunu buluyor.
Uyku eğitimi meselesi tutarlılık falan denir, ben de kısmen katılıyorum. Ama tutarlılıkta da bazı küçük molalar olabilmeli sanki.. Bir anda değişiverdi kuzucuk. Fiziksel değişimler(diş, büyüme atakları), mevsimsel değişimler (yaz, kış, sıcaklar, terlemek vsvs) en ideal olanı belirliyor.
Şimdilik bir süre (ne kadarlık bir aüre olduğunu yaşayıp göreceğim) inat etmeden pusette sallayarak uyutacağım, fırsatını bulduğumda, fiziksel bir ağrısı, sıkıntısı olmadığına emin olduğumda uyku konusuna geri dönebilirim
Ama içimden de şu cümleler geçmiyor değil ; Ah keşke geceleri sık sık uyanmasa, mışıl mışıl uyusam.. Bi kerecik..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder