Bazen Mercanda bir mimik görüyorum ya da bir söz duyuyorum. Olduğum yerde çakılıp kalıyorum. Adeta ayna var karşımda..
"Bu beniiim, sakııınnn, ı ıııh!" diyip işaret parmağını 2 yana sallaması,
"Düşersin anneciim" (yaptığı tehlikeli harekete karşılık ben zahmet etmiyim diye benim repliğimi de söylemesi)
"Anne burası yara olmuş" deyip alnımdan şlap diye öpmesi
Üstüne oturmaya çalıştığı sandalye düştüğünde : "sandallyee düşmee, uslu duuur" ( babası işe giderken uslu dur, anneyi üzme diyor)
Durduk yere yanağımı okşayıp boynunu yana kırıp "Güzel kızım annem" demesi :)
"Tabi ki de anne, tabi ki de vererim" (vererim =veririm)
"Anne beni tutmasan olur mu?" (..yapmasan olur mu diyorum ben sık sık)**
"Eee meselaaa...ee bu otobüsmüş/trenmil, ınn ıın, almanyaya/izmire gidiyooor" (rastgele bir obje)
**
Evden çıkma süremiz gittikçe artıyor. Kolyelerime ortak oluyor artık, bi de takıp aynanın karşısına geçiyor. "Nasıl oldum" diye kırıta kırıta geziyor bi de.
***
Hapşuya karşılık "çok yaşa", öksürüğe ise "yavaş!" diyor, yeni yeni helal demeyi öğrendi...
***
Bazen Mercan çirkin deyip takılıyorum, "anne çirkin" dedi bugün durup dururken yine. Ağzını burnunu ayrı yana büzerek :) Ağlıyo gibi yaptım, gülüştük. Bütün gün gitti bu :) Sen çirkinsin anne, çirkin anne..
***
Ezan okunurken amin diyoruz, ellerimizi yüzümüze götürerek. Mercan bunun ardından :
- anne berem nerde, takıcam (eşarp yerine koyduğu için)
***
Bir gün sebzeli bulgur pilavı yaptım. Kurnaz anne, tek öğünde sebzesi karbonhidratı yoğurdu çıksın aradan, ince hesaplar peşindeyim. Pek hoşuna gitmedi, nazlandı falan. İyi sen bilirsin dedim ben yemeye devam ettim. Biraz durdu, baktı bana.. "anne, bunun domateslisi yok mu"
***
Gecenin bir yarısı Mercana ninni söylüyorum, 2 büklüm yanına kıvrılmışım, elinden tutuyorum. Yerden soğuk geliyor, üşümüşüm hafiften.. Durumum içler acısı yani kısacası.
Ben: Benim annem güzel annem, beni al kollarına...
Mercan : I ıh , ı ııııh, babayı söyle
Ben : Benim baabam, güzel babaaamm
Mercan : I ııııh, Mercanın babasıııı
Ben : Mercanın babasııı, güzel babasııı, onu al kollarınaaa..
Baba mışıl mışıl uyumakta, adına türküler söylendiğinden habersizdir.
***
Pek bir üşüyor bizimkisi. Yani kendine iyi bakıyor da diyebiliriz. Çorabını çıkarıyorum arada, hava alsın diyorum. I ıh yok, giycem üşüdüm diye illa giyiyor çorabı..
Dışarı çıkıyorduk, ben zaten kat kat giydirmişim, orda duran yeleği aldı. "anne ben bunu da giycem üşüdüm"
***
Uç böceği, uç böceği, annen sana havuç terlik alacaaak..
***
Ben: Küçük kedicik gel bakalım, pisi pisiii (yemek yedirmek için 1 numaralı taktiğim:)
Mercan : Miyavv
Ben : Küçük kedicik, annen baban nerde bakiiim
Mercan : Orda
Ben: Sizin eviniz nerde
Mercan : eeee yok
***
Büyüyor.. Ve artık şunu farkettim ki, bir tohum ekmelisin ve hiç durmadan su vermelisin. Mercana birşeyi söylediğim anda yapmasını ve anlamasını beklemiyorum. Defalarca, belki onlarca defa tekrarlamak gerekiyor bazen. Bizde de olur ya bazen, hayatta birşeyi idrak etmemiz için belki yıllar geçer, sonra deriz ki haaaa tamam yaa..Belki bu da biraz ona benziyor. Sitede hep aynı saatte parka çıktığımız aynı yaşlarda bir arkadaşımız var. Ama Mercanla karakter olarak çok farklılar. Her karşılaşmamız bir olay oluyordu. İşte benim topum, senin değil, salıncak benim, senin değil vs.vs.. Bunları artık anlata anlata aşıyoruz sanki, ve bu beni çok mutlu ediyor. Duruma uyum sağlaması, kabul etmesi ve devam etmesi..
***
Bugün parkta yine karşılaştık. Top vardı Mercanda. A.'ya attı. A geri vermedi. Mercan istifini bozmadı. Bekliyoruz geri atsın diye, ben Mercanı savundum, belki de bana güven duyduğu için bu isteğime ek bir tepki göstermedi, bekledi. A.'cım topumuzu atabilir misin? dedim birkaç kez. Sonra annesi biz de bu topu size verelim deyip A.'nın topunu bize verdi. Biz biraz oynadık vs. Eve giderken topumuzu geri istedik. A. ağladı. Mercan ise yine sakince bekledi. Birkaç kere. "A.. topumuzu verer misin" dedi. Neyse aldık eve geldik.. Mercan "A. ağladı, topumuzu vermek istemedi.. " dedi. Buna benzer olaylar neticesinde görüyorum ki bir-iki aydır süren park krizlerimiz, "benim" tartışmalarının şiddeti azalma eğiliminde..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder