21 Haziran 2015 Pazar

Mercandan bu araların incileri




Anne : Sarılayım mı sana?
Mercan : Ama yüzüme nefes yapıyosun

**

Arabada giderken "Baba camı kapat, saçlarıma rüzgar geliyoo"

**



Baba : Hadi kaydırağa gidelim
Mercan : Tamam gidicez. Tşörtümü giyiyim geliyorum, tamam mı ? (idare eder tavırlarla)

**

Anne : Eee Mercan naber? İşler nasıl?
Mercan  : Benim işim yok ki..

**



Anne : "Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi" (şarkısını söylüyor)
Mercan:  Aslan miyav demez ki , roaar diyer, kedi miyavv der, fare ii iii der..

**

Hayalgücünün ürünleri ;

"Kanepenin arkasında yılan var, oradan geçemem."
"Duvar tarafına sen geç, oradan bi kez eşşek gelmişti"
"Salon! Hadi yemeğini ye" (ppohahaha diye gülüyo bi de arkasından)
Duvara sarılıp "canım duvarım"

***

Tırnaklarını kestikten sonra "şimdi töööpü" (sanki manikür salonu!) :)

**

Keçeli kalemle ayağını boyamıştı. Elinden kalemi zorla almıştık. Yine keçeli kalemi alınca
Anne : Ama ayağını boyama tamam mı ?
Mercan : Tamam ama ben bi kez boyamıştım
Anne : Evet biz de sana boyama demiştik
Mercan : Sen demiştin
Anne : Baba ve ben demiştik
Mercan : Hayır sen boyama demiştin, baba bağırmıştı

***

Saatlerce gezip eve gelen Mercanın hala aklı dışardadır ; "Sitenin parkı çok güzel, gidelim mi?"

**

Yemek yedirmeye çalışan babasına : "Baba ben kendim yiyerim, sen merak etme, sen kendi yemeğini ye"

**



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder