Bu ay Mercan konuşmada baya ilerledi.
Atmasyon Mercanca konuşmalar dışında arada bir kullandığımız kelimeleri o kadar iyi taklit etti ki şaşırmaktan kendimizi alamadık.
Şişşş / Hapşu / hatta "Çok yaşa" kelimelerini taklit ediyor.
Hapşurduktan sonra ona çok yaşa dedik hemen arkasında o da “çok yaşa”yı öyle başarılı taklit etti ki Leventle baya heyecanlandık, belli edemedik, Mercan korkmasın diye..
Bahçedeki kedilerle oynamaya gidiyoruz, onlara gee geee diye bağırıyo. Gel diyo yani J
Bir de ce-eee oynuyorken cee diyor.
Bir akşamüzeri Levent, Mercan’a, “gidelim mi babacım” dedi.. Mercan da cevabı yapıştırdı : “Gidelim”
Düşen bir tabağın ardından “Git-tii, “balık ister misin” deyince “balıık” cevabı iyi taklitle çıkardığı diğer kelimeler..
Kapı çaldığında geee ge demesi de bir başka şahanelik,bu aya özel..Yumuk yumuk ellerini de kıvırırken bir yandan..
Bir öğlen eve gittiğimde babasını özlemiş olacak ki, bütün öğlen ba-ba?? diye dolaştı..
Teknoloji ile tanışma
Laptopun kapağını kaldırdı, eliyle kapağı tutarken bir yandan da diğer eliyle tuşlara bastı. Bu sırada da zevkten 4 köşe oldu.
Oyunlar
Mercan topu attiii.. Beril ablamızdan kalan sarı topla oynuyoruz. Atabiliyor artık, iki eliyle kavrayıp kaldırıp ileri doğru atıyor.
Kapıdan biri girdiğinde “kaçmaca” “korkmaca” oyununa bayılıyor. Emekleyerek kaçıyor, ya da kimin kucağındaysa ona sığınıyormuş gibi yapıyor
Bi yandan kahkahalar atıyor
Biz emekler pozisyona geliyoruz, at oluyoruz yani aslında :) ellerini sırtımıza koyuyor, yürüteçlik yapıyoruz yani ona..bunu da çok seviyor. Deeeh dercesine popomuza vuruyor.
Ayakta çok rahat duruyor artık, saniyesini dakikasını sayamıyoruz. Üstelik bir yerden destek almadan oturur halden ayağa kalkıyor artık.
Yürüyemiyor olması tırmanmaya çalışmasına engel olmuyor. Koltuklara sanki tırmanırcasına bacak atıyor.
Destek bulabilirse kendini yukarı çekerek tırmanıyor..
Afacanlıkları çekmecelerin ve kutuların hepsini açabilmenin ötesinde, artık içindekileri bildiği için onlara ilgisinin azalması noktasına geldi.
Hee bunu biliyorum, bunu daha önce ısırmıştım.. bu da kağıt bunu biliyorum bi kez yemiştim..
Müzik
Müzikle arası daha da iyi artık. Ben piyano çalarken eşlik ediyor J Düet yapıyoruz..
Amy Winehouse’a bayılıyor. Pikabı kendi açıyor, hatta kapatıyor, sesi açıyor..Müzik hoparlörden geldiğinde, hemen dikkati oraya yöneliyor ve dikkat kesiliyor.. sonra başlıyor sallanmaya..
Müziğe göre sallanma hızı dansı değişiyor.
Çok şeker oluyor coşarak sallanırken..
Uyku notları ;
Gece 2 kez kalkıyor, uyur gezer emzirme seanslarına devam..
Dişler sebebiyle bazen düzenimiz bozuluyor. Ancak geneled 20:30 gibi uyuyor, 07:15 gibi de kalkıyor.
Gündüzleri de 10 ve 14’te 1 er saat uyuyor.
Fatma abla haydi yatıyoruz dediğinde kafasını yastığa koyuyormuş ve poposunu hafif hoplata hoplata uyuyormuş.
Bende aynı yöntem işlemiyor.
Ben emzirerek uyutabiliyorum sadece
Levent de ayağına yastığı koyup yüzüstü yatırıyor ama sallamıyormuş.
Bu konunun artık bu olgunluğa geldiğine inanamıyorum.
O kadar da takmak gerekmiyormuş zamanında..
Beslenme notları;
Hemen balık verin bana, çorbam da sıcak olsun lütfen
Ailecek akşam yemeği yiyoruz. Çok da keyifli oluyor. Öncesinde 1 kase çorba içiyor Mercan genelde. Sonra masaya oturuyoruz hep beraber.
Biz yemek yerken o da atıştırıyor. Eğer sevdiği bişey varsa, kolumuzdan tutup elimizdeki lokmamızı almaya çalışıyo :)
Özellikle balık yiyorsak, bir yandan da yaa balık versenizee dercesine sesleniyo..
Eğer ona ayıklayıp vermekte yavaş kalıyorsak, sabırsızca söyleniyor.
Balık kadar sevdiği bir de tarhana çorbası var. Sıcak olmalı ama. Kaynatıyoruz, soğumasını beklemeden veriyoruz nerdeyse.
Ağzı yana yana yutuyor, hiç de şikayet etmiyor. Hemen bir sonraki kaşığı istiyor cimcime.
Benim evde yaptığım sertçe bisküvileri de seviyor. Dişini kaşımış oluyor bir yandan da kemiriyor. Tadını seviyor. Tarçınlı cevizli mmm ben de seviyorum tadını
Brokoli, limon, muz, elma dilimi, pırasa, taze soğan, ceviz, ekmek, yulaf ezmesi, kestane, kuru meyveler... Eline tutuşturduğumuz ve kendi kendine yemeyi sevdiği şeyler bunlar.
Sabahları menemeni de güzel yiyor..Yanında ıhlamur, eline ekmek..
Öğle ve akşamları genelde çorba içiriyoruz ana yemek olarak. Makarna köfte bulgur pilavı da veriyoruz kendimiz yerken. Balığa bayılıyor.
Sağıp bıraktığım sütleri suluktan kendisi içiyormuş. Muş diyorum çünkü ben görmüyorum :(
Suyu da pipetli suluktan içiyor. Ihlamuru da.
Portakal ve mandalina suyu da içmeye başlamış, ben içirmedim henüz ama Fatma abla veriyor.
Parmak yiyeceklerle kendini beslemesini destekliyoruz. Az haşlanmış brokoli ile baya eğlendi.
Yoğurda da batırıp verdim, her yeri yogurt oldu, çok seviyorum bu her yeri batmış hallerini.
Ceviz veriyoruz eline, kıtır kıtır yiyor.
İlk duyulduğunda amanin boğazına kaçar fikri geliyor insanın aklına ama öyle güzel kıvırıyor ki..
Minik minik parçalar koparıp ön dişleri ile eritiyor.
Ağzı çenesi her yeri salya içinde kalıyor, cevizi didikliyim derken, hehe
Bir de nar tanelerini koyduk önüne, minik elleriyle (Kibar asilzade hanım, iki parmağıyla tutuyor) yemesi çok tatlıydı.
Eğer iki parmakla kavrayıp ağzına atamıyorsa avuçlayıp ağzına tepmesi var ki çok hoşumuza gidiyor.
Kendi yedikten sonra akşam bizimle sofraya oturuyor ve bizim yemeklere otlanmayı çok seviyor..
Diş ;
Üstte 4 (2 daha yolda), Altta 3 (4.yolda)
10. ay muayene notları ;
Geçen aylara göre boyu daha fazla uzamış Mercanın. Kilosu da fazla değil normal artmış.
Bundan sonra boyuna bir gelişim ve fiziksel aktivitenin artmasını bekliyorum dedi
Yani boyu uzayacak ve yürümeye başlayacak. Önümüzdeki kilometer taşımız bu J
Çok heyecanlıyım.. pıtır pıtır koşarken hayal ediyorum kuzumu.
Anne sütünün biraz azaldığını söyledim doktora ama yine de mama vermeyelim dedi.
Onun yerine protein alsın, balık köfte yesin ama mama vermeyelim dedi.
Ben de istemem zaten. Keçi ya da inek sütü için de sağlıklısını bulmak zaten çok zor, gerek de yok dedi.
Yemeklerde artık akşam yemeklerine geçebiliriz dedi doktor.
Biz zaten balık köfte pilav makarna yani ne olsa veriyorduk. Sadece yoğurt sevmiyor.
Peyniri de sadece omletin içinde yiyor.
Mercan gayet sakindi muayene sırasında, doktoru inceledi.
Dikkatli bakışlarıyla etkiledi doktoru.
Gerçi tartıya oturttuğumuzda çığlığı bastı ama genel olarak cool takıldı.
Benden notlar;
Öğlenleri eve gittiğim için git gel Ümraniye-Erenköy hattında dolmuşçu gibiyim. Erenköy 1-2 Erenköy 1-2.
Çalışma hayatına adaptasyonda bir sorun yaşamıyorum ama kızımı çoook özlüyorum. Kokusunu, sabahki yumoş halini. Pamuk pamuk oluşunu..
Mahmur bakışlarını.. Yavaş yavaş uyanıp oyun oynamak isteyişini..
Öğlenleri eve gittiğim için git gel Ümraniye-Erenköy hattında dolmuşçu gibiyim. Erenköy 1-2 Erenköy 1-2.
Çalışma hayatına adaptasyonda bir sorun yaşamıyorum ama kızımı çoook özlüyorum. Kokusunu, sabahki yumoş halini. Pamuk pamuk oluşunu..
Mahmur bakışlarını.. Yavaş yavaş uyanıp oyun oynamak isteyişini..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder