12 Aralık 2013 Perşembe

Mercan'ın 11.ay maceraları

Bugün 12 aralık 2013. Geçen sene bugünlerde, 14 aralık 2012'de doğum iznine ayrılmıştım. Evde geçireceğim -muhtemelen- 3 haftam vardı. Mercaniko 5 gün daha ekledi gerçi bu bekleyişe. Mutlu ve heyecanlıydım bugünlerde. Güzel bir modum vardı. Şimdi de mutluyum. Hem de böylesine tatlı bir bebeğe, sağlıklı şekilde sahip olup onun 11. ayının tamamlandığını gördüğümüz için çok şanslıyım. Geçen sene tanımıyordum henüz, ama şimdi hayatımın en önemli yerine tahtını kurmuş durumda.

Ananesinin ziyareti

Bu ay ananesi geldi Mercanın 1 haftalığına. (14 kasım-21 kasım)

Hemen ondan tay tay'ı öğrendi. Annem tay tay tay kızıma tay tay diye şarkı söylüyor Mercan da koltuğa tutunup annemin yanına geliyor. Hemen ellerini çekip alkış yapıyor, desteksiz ayakta duruyor. Bir yandan da olduğu yerde yaylanıyor.

1 ay kaldı 1. yaş günümüze. Her bir ay bana muhteşem değişiklikler oluyor gibi geliyor, ve hep aynı şeyi yazıyorum ama yine aynı şeyi yazmaktan kendimi alıkoyamayarak diyorum ki : Bu ay Mercan çok değişti!! :))

1-2 adım atmaya başladı. Sonuna doğru ya yere çöküyor, ya da bize doğru kendini atıyor. Tek elini tutup yürütebiliyoruz. Kelime haznesine eklenen bir kelime yok. En çok kullandığı kelime bababababa...Eliyle durmadan bir yerleri gösteriyor. Odasındaki lambada asılı duran baykuşu çok seviyor. Baykuş nerde diyoruz gösteriyor. Ve kendince birşeyler anlatıyor..Işıkları açıp kapatıyor. Düğmelere meraklı, nerde bir çevirilecek basılacak birşey görse hemen çözmeye uğraşıyor. Kavanoz kapakları, asansör düğmeleri, pikap, anfi düğmeleri... ne bulursa..


Oyuncaklarına tam hakkını veriyor artık. Babasının aldığı bir oyuncak vardı. Kare, üçgen, yuvarlak delikli ufak parçaları çubuklara geçirmece. Baya ciddiyetle üzerinde çalışıyor bu oyuncağın. Doğru yerlere takmaya çalışıyor. Konsantre olup, üzerine düşüyor :)

Tokalandı bu ay. Saçı önüne geliyor, kafasında söküp atmadığı sürece çok şeker tokalı bir halde geziyor. Bazen de çıkarıyor, kendisi takmaya çalışıyor. Çoraplarını da ayağının üzerine koyuyor :) Bu şekilde giymeye çalışıyor.

Kaşıkla tabaktan bişeyler almaya çalışıyor. Sonra ağzına götürüyor ya da bize uzatıyor. Biz onu besliyoruz ya o da artık bizi besliyor :)

Acıktığında ağzını şaplatıyor, ya da emmek istediğinde memeyi göstererek yine namnam yapıyor. 

Alkış yapıyor. Bittiii yapıyor.

Müziğe bayılıyor.. Müzik başladığı anda elleri yukarı kaldırıp şıklatmaya çalışıyor. Ağzıyla cık cık diye ritm tutuyor. Olduğu yerde hopluyor. Kafasını sallıyor. Poposunu sallıyor. Ritme kendini bırakıyor. Favorisi kadın vokaller. 

Şarkı söylemeye başladığımız anda oynamaya başlıyor. Eğer etrafta davul niyetine kullanabileceği birşey varsa başlıyor ritm tutmaya. Mesela çamaşır selesi bu konuda bir favori. Eğer düz duruyorsa ters çevirip alt kısmına vuruyor. Bizden gördü bunu. Ya da herhangi bir kap varsa o da olur. Onun da arkasını çevirip ritm tutma işini görebiliyor..

Yemeklerden artık herşeyi yiyor. Hala favorisi tarhana çorbası ve balık. Marulun dibini kıtır kıtır yemeyi seviyor. Babasıın deyimiyle o bir "sosyal yiyici".. Yanında birşey yiyen biri varsa yanına gidip namnam yapıyor, bana da ver diyor :) Ne kadar tok olduğu önemli değil. Beraber yemeyi seviyor. 

Ne konuştuğunuzu anlıyorum dostum !

Kitabını getir diyoruz, gidiyor kitabı alıyor. Kedi nerde diyoruz, üzerinde kedi olan kitabı buluyor, kapağındaki kediyi gösteriyor. Pişpiş diyor.

Elindeki oyuncağı "ver" deyince veriyor. Al deyince geri alıyor.
Bak Mercan diyoruz merakla yüzümüze bakıyor.
Baba nerde diyoruz, babasına bakıyor.

Parkta çevresine laf atıyor. Kendini sevdiriyor. Burnunu büküp sevimli surat oluyor :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder