Eve geldiğimde Mercan yine kolayca uykuya geçmiyor.
Bir önceki günün yorgunluğu ve doktordaki diyaloglar ile yüzleştiğim sıkıntılar üzerime gelmiş. Canım sıkkın. Mercan'ım da muhtemelen benim gerginliğim, uyku saatinde doktorda olmamız ve yorulmuş olması gibi sebeplerle uykuya geçemiyor. O uykuya geçemedikçe ben daha da karamsarlığa gömülüyorum.
En sonunda uyuyor. Ben de başımı ellerimin arasına alıp düşünmeye başlıyorum.
Ne okudun ne duydun ne gördün bugüne kadar ? diye soruyorum kendime.
Çevredeki tecrübeler ?
Çevremdeki bütün bebekler ayakta, salıncakta hatta battaniyede sallanarak uyumuş/uyuyor. Anneme ben nasıl uyuyordum diye soruyorum, odanın içinde turlarken seni de kucağımızda piş pişlerdik diyor. Yorulup sırayla yaparlarmış bu işi. Durdukları anda da çığlığı basarmışım, yürümeleri gerekirmiş illa. Aklıma yatmıyor tabi ki bunun tek çözüm olduğu ama başkası nasıl mümkün olabilir bilmiyorum, kitaplarda değil, gerçek hayatta ? Soruşturuyorum, her çocuğu olana soruyorum, bebekken nasıl uyuttun. Aldığım cevaplar : emzirerek, ana kucağında sallayarak.. Birkaç kişi kendi kendine uyuyordu cevabı veriyordu, ama hani yatağa koydun ve kendi kendine uyumuyorsa, nasıl alıştırmak lazım'ın cevabını çevremden bulamıyorum.
Kitaplar aldım, okudum. Kitaplar yazıyor da yazıyor. İnsanın inanası gelmiyor. Tıh! Sen gel de benim bebede uygula bunu diyorsun.
İşte kitaplardan notlar :
Harvey Karp : Mahallenin en mutlu bebeği
Karp bir doktor ve bebeklerin ağlama meselesine çok kafa yormuş. Bu yeni doğanlar neden böyle zırıl zırıl ağlıyor ? sorusu üzerine düşünmüş, araştırmış.
Güzel bir kitap, okurken keyif aldım.. birçok meseleyi evrim yoluyla çözümlemiş olması çok güzel bir yanı kitabın. Örneğin ağlama refleksini, tehlikelerden korunmak üzere mağarada yatırılmış bir bebeğin bir mağara kadını olan annesini çağırabilmek amacına yoruyor. Moro refleksini maymun yavrularının annelerin sırtında daldan dala gezinirken düşmemek için annelerine tutunmalarına..
Bu kitaptan işime yarayan kısım ise şu oldu :
Karp, bebeklerin doğduktan sonra ilk 3 aylarının anne karnındaki 9 aya ek olarak kayıp 4. 3 ay olduğunu söylüyor.Yani aslında fiziksel olarak annelerinden doğmuş ve aramıza hoşgeldin diyerek onu artık bir dünyalı kabul etsek de onların henüz bu dünyada ve anne karnından ayrılmış tek başlarına olduklarının pek de farkında olmadıklarını söylüyor. Anne karnında 7/24 VIP hizmetlerin sonunun geldiğini, artık sallantılı anne karnı yolculuğunun bittiğini, sıcak, güvenli yuvalarından çıktıklarını anlamaları ve kabullenmeleri için biraz zamana ihtiyaçları var.
Bunu anlatırken ilgimi çeken bir yaklaşımı şu olmuştu : Bebeğinizi günde 12 saat bile kucağınızda taşısanız bu öncekinin yarısı. Daha önce 24 saat taşıyordunuz !
Bu yüzden ilk 3 ay bebeğinizi kucaklamanızda, sarmalamanızda, o istediğinde beslemenizde herhangi bir sakınca olmayacağını söylüyor hatta bilakis bunları teşvik ediyor.
Ağlayan bebekleri sakinleştirmek ve uykuya geçmelerine yardım etmek için anne karnını taklit etmenin işe yarayacağını söylüyor ve formülünü 5s şeklinde veriyor:
Swaddling, Side/Stomach position, Shushing, Swinging, Sucking
Yani ;
Sar Sarmala Kundakla, Yan ya da Yüzkoyun Yatır, Şişşş le, Salla, Emsin(Emzik ya da meme)
1.Kundak :
Kundağı ben kullandım, Mercan 3,5 aylık olana kadar ayakları serbest bırakarak, elleri ile kendisini uyandırmaması için kundağın faydasını gördüm.
2.Yan ya da Yüzükoyun Yatır :
Mercanı biz ilk doğduğu haftalarında ısrarlı yüzükoyun yatırmadık, hep yüzüstü rahat etti, biz de üstelemedik. Bu sebeple bu maddeyi 2 ay civarında denememe ve üstelememe rağmen artık ikna olmaz durumdaydık. Efsanevi olarak arkadaşın arkadaşı şeklinde duyduğum, yüzükoyun yatırır yatırmaz bebekler var-mış.
3. Şişşşş le:
Bebeğin ilk aylarında anne karnındaki sesleri taklit etmeye yarayabiliyor şişşş sesi. Tabi sadece ilk 3 ay için. Sonraki aylarında bu ses onlara birşey ifade etmeyecek.
4. Salla :
Karp bebeği hafif hafif de değil gerekirse şiddetle sallamak gerektiğini söylüyor. Ağladıkça şişşş leri ve sallamayı artırmak gerektiğini söylüyor. Biz bunu denedik, kucağımızda sallarken ritmi artırıp sakinleşince azalttık. Ama tabi kucağınızda uyutmak gibi bir amacımız olmamalı, bu kısma çokça katılmıyorum. Plan kısmında zaten tek bir yöntem değil harman bir yola gittiğimi göreceksiniz.
5. Emme:
Mercana 5.günden itibaren emzik savaşları açmış olmamıza rağmen bu konuda çok netti. En fazla emzik emdiği zaman aşırı uykulu olduğu anlarda ağzına tıkmamız suretiyle 1 dakikadır. Diliyle ittirdi, öğürdü vs. Her türünü de denedik. Silikon, kauçuk vs. Ama emme konusunda anne memesinden bütün emme refleksini karşıladı diyebiliriz. Bardağın dolu tarafına bakarsak ; emzik almamasının, hala sütümün bol olmasına katkısı olduğunu söyleyebiliriz.
Tracy Hogg - E.A.S.Y., Şişş Pat Pat ve Yatır Kaldır
Tracy Hogg'un Bebek Bakım Sorunlarına Mucizevi Çözümler kitabını da okudum.
Kitap ebeveynleri karşısına oturtup, bakın bu karşınızdaki bir bebek.. uyumak, beslenmek gibi her türlü konuda düzen ve çözüm istiyorsanız elinizi taşın altına koyunuz, ve bebeğinize yol gösterici olunuz diyor.
E tabi bunu bir kere kabullenmek bir kilometre taşı. Benim bebeğim uyumaz, uyku sevmiyor, sürekli emmek isteyen bir bebek, obur bebek, bu kurallar kolya bebekler için benim bebeğim zor bir bebek demek işin kolayı.
Tabi ki kesin doğrular olmadığını ve her annenin kendi doğrularını seçip çocuğunu bu doğrultuda yetiştirdiğini hepimiz kabul ediyoruzdur.
Tracy Hogg'un uyku konusunda çözüm için bir üçgen gibi gördüğü 3 temel felsefesi var. Bu üçgenin tabanı olarak EASY rutinini görüyor. Eat, Activity, Sleep and Your Time. Bebekler sabah uyanır uyanmaz beslenmeli, ardından bir aktivite zamanı gelmeli, ayına göre belirlenen bir süre sonunda uyumalı ve siz de ne zaman kendinize zaman ayıracağını bilebilirsiniz diyor. EASY yi bebeğinizin ilk haftalarından itibaren uygulayabileceğinizi söylüyor.
EASY den sonra Tracy Hogg'un uyku problemlerine çözüm önerisinin diğer bacakları, şişş pat pat ve yatır kaldır. Bebeğin uykusu geldiğinde yatağına koyup, herhangi bir şekilde sallamadan kucağınızda hoplatmadan sırtına pat pat şeklinde vurarak ve kulağına şişş diyerek sakinleşmesini sağlamanızı söylüyor. Eğer bebeğiniz sakinleşmiyor ve ağlıyorsa, 4 aylık veya daha büyükse, yatır kaldır'ı son çare olarak ele alın diyor.
Yatır kaldır dediği ise bebeğinizi odasına getirdiniz, belli bir rutin uyguladınız, sonra bebeği yatağına yatırıyorsunuz, sakin ise odadan çıkıyorsunuz, ağlarsa içeri girip yattığı yerde almadan şişş pat pat yapıyorsunuz eğer sakinleşmeden ağlamaya devam ediyorsa kucağınıza alıp sallamadan kucağınızda tutuyor, sakinleşir sakinleşmez, fazladan bir saniye tutmadan hemen yatağa koyuyorsunuz. Ağlarsa tekrar alıyorsunuz.. Bu şekilde ortalama 20 dakikada bebeğin uykuya geçeceğini tecrübe ettiğini söylüyor.
Kim West - Sleep Lady
Uyku konusunda bir diğer isim de Kim West. Ve kitabın türkçesi : İyi Uykular Tatlı Rüyalar. Bu kitap çok pratik şekilde fazla konuyu dallandırmadan Kim West'in yöntemini anlatıyor.
Kim West'te bir sandalye var. Bu sandalye gün be gün yatağın yanından odanın kapısına doğru gidiyor. Sonra odadan çıkıp biraz koridorda duruyor. Sonra da orada da durmamaya başlayıp, bebeğimiz tatlı tatlı kendi kendine uyuyor..
Tabi bu yöntem için bebeğin en az 6 aylık olması gerektiğini söylüyor West.
6 ay öncesi için de önerileri var. Bebeği tam uyanıkken ya da uyuyorken değil 10 üzerinden 7 şekilde uykuluyken koymanızı ve kendi yatağında uykuya dalmasını tavsiye ediyor.
Gündüz uykuları
Tracy Hogg ve Kim West'in ortak yanı ise gündüz uykularında en az 45 dakika ama idealde 1,5 saatlik 3 uyku uyunmasını tavsiye ediyor her ikisi de. Tracy Hogg 45 dakikayı 1,5 saate çıkarmak için yatır kaldır yapılmasını öneriyor. Kim West 45 dakikadan az süren bir uykuyu felaket uykusu olarak adlandırıyor
Şimdi ne yapmalı ?
Okuduklarımı düşündüm.. Eteklerimdekileri döktüm.. peki bugün geldiğim noktada bu bildiklerimi ne yapacağım ? Kendime, yaşayışımıza ve bebeğime göre bunları nasıl birleştirmeliyim ? Gün be gün büyüyen ve tabi ki ağırlaşan güzel bebeğimin "uyuyup büyümesi" için ben anne olarak nasıl bir yol seçmeliyim ?
Devamı var..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder