"Bakıcı" aramak. Bebeğini emanet edeceğin, güvenebileceğin, beğeneceğin birini bulmak. Heralde insanın başına gelen en zor süreçlerden biridir bu. Annenin bakıcıya bırakıp işe dönme gerçeğiyle yüzleşmesinden sonra tabi ki.
Bakıcı seçiminde 3 kişiyle yüzyüze, 10 kadar kişiyle de telefonda görüştük. Fatma ablayı seçtik çünkü
1-Fatma abla çocuklarla iyi geçinen biri, bu Mercanı sevişinden, samimiyetinden çok net hissediliyordu.
2-Öğretmen lisesi mezunu, bu çocuklarla ilgili eğitim almış olması anlamına gelir.
3-Daha önce çalıştığı yerde 4 sene çalışmış, bu da işinde devamlılık gösterebilmesi demek
4-Yaşı 52, 2 yetişkin çocuğu var. Çocuk sahibi olması, taşınması, işi bırakmasına sebep olacak ani bir değişim öngörülmüyor.
5- Benimle de rahat iletişim kurabilmesi önemliydi benim için. Çünkü çocuğum hakkında en çok konuşacağım kişi olacak artık, belki babasından bile çok. Mercanın vaktinin büyük bölümü onunla geçecek. Uykusu, yemeği, yeni şeyler öğrenmesi, mutlu olması, sosyalleşmesi, konuşmayı/yürümeyi öğrenmesi... Çok kritik şeyler konuşacağız bakıcımızla. Dolayısıyla aynı frekansta olmak çok önemli. Fatma abla ile görüşmede çok rahat iletişim kurduğumu hissettim
6- Mercanı sevmeden önce elini yıkamak istedi. Üstü başı temizdi. Bu da bebek bakımında çok önem verdiğim hijyen hususunda ipuçları verdi bana.
7 - Evimize 1 araçla ulaşacak, onu yıldıracak bir yol değil.
8- Ve olmazsa olmazlar : güven hissi verdi, sigara içmiyor, tv izlememeyi dert etmedi, referansı ile yaptığım görüşme çok olumluydu
23 eylül pztesi kapımız çaldı. Değişik bir duyguydu. Bütün gün evde beraber anneli kızlı geçirirken, şimdi bize birisi yardım edecekti.
O güne kadar Mercanı uyutma, sakinleştirme, yemeğini yedirme işlerini hep ben yaptım. İşin özü Mercan 8 aylık olmuştu ve ben pek bi yardım almadan tek başıma gelmiştim bu aya kadar. İlk 3 ay Levent de uyutabiliyordu ama sonrası hüsran.. Levent hep yardım etmek isterdi. Ben uyutayım derdi, bizim kız emmm emmmm annnne diye tutturdu mu ne o ne de ben kıyamazdık ve yine ben alırdım. Geceleri de emmeye kalkıyordu. Gece bazen 1-2 saat uyumadığı da oluyordu. Ama sabah 7 dedin mi ayaktaydı ve yine ben bitmiş olsam da kalkıp ilgileniyordum her şeyiyle.
Zor günler geçirdim ama çok güzel bağlandık bu 8 ayda birbirimize Mercanla. Güvenini kıracak hiçbir harekette bulunmadım. Hiç tek başına ağlamaya bırakmadım. Hiç bağırmadım. (Sitem dolu şekilde sesimi yükselttiğim kırılgan dönemlerim oldu maalesef, neden uyumuyorsun kızım gibi)
Mercanla aramızdaki bu bağın güçlü olması hoşuma gidiyor ancak öte yandan tek güvendiği kişinin annesi olmasını da hiç istemedim. İnsanlara güvenmesini, başka insanların da ona zarar vermeden sevebileceğini, uyutabileceğini bilsin istedim.
İlk başta Mercanı bir başkasına bırakma fikrine çok zor alıştım. Mercan "annne" diye ağlayacak ve ben yanında olmayacağım diyip hüngür şakır ağlıyordum. Ancak sonra çalışmanın hem benim için hem onun için iyi olduğuna kendimi ikna ettim. Hem artık tek başıma bakmakta çok zorlanıyordum. Ya meyvesi eksik kalıyordu, ya yemeğini uyduruktan yapıyordum, ya da bulaşıklar yığılıyor, etraf batıyor ve aç kalıyordum. Üstelik dirsek çürütüp edindiğim mesleğimi,işimi bırakmak istemiyordum. Ara verdikçe geri dönmenin zorlaşacağını, Mercanla birbirimize bağlılığımız artacağı için ayrılmanın da imkansıza doğru gideceğini düşündüm. Üstelik evde tek başına çocuk bakmak tam zamanlı hatta her gün mesaisi olan bir iş, dolayısıyla kendimi unutmuştum artık. Bu da mutsuzluk yaratıyordu ki dolaylı değil direk olarak bebeğe geçiyor, bütün hisler, duygular. Eğer yeniden kendim için birşeyler yapmaya başlarsam bu Mercan için de iyi olacaktı.
Şu anda Fatma abla başlayalı 6 gün oldu. Mercanı kısa sürede uyutabiliyor, oyun oynuyorlar, yemeğini yapıyor ve yediriyor. Tabi ki onunla kalmak, tüm zamanımı enerjimi kızıma vermek isterdim. İşe giderken kalbim ruhum evde kalacak ama mantık devreye girecek, dişimi sıkacağım ve yoluna koyacağım.
Geçtiğimiz hafta spora yazıldım, dün de uzun bir aradan sonra spor yaptım. Bir cafede türk kahvesi içtim. Alışverişe çıktım. Daha 1 hafta oldu ama hayatıma olumlu yansımaları başladı bile verdiğim kararın.. Mercanla oyun oynarken dinlenmiş ve mutlu oluyorum, o da daha keyifli, uykuları uzadı. Umarım hep böyle sürer ve hayatımın en önemli varlığını günde sadece birkaç saat görme kısmına da adapte olabilirim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder